Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Teslimiyet
Büyük harflerin belirttiği gibi manen hasta bir müridin mürşidinden tedavi olup fayda görmesi için şu üç şey çok önemlidir bir mürit önce kendisinin hasta olduğunu kabul etmeli sonra Kamil bir mürşitin elinde ifşa olma ve manevi hastalıklardan kurtulma arzusunda samimi olmalıdır kendisini hasta kabul etmeyen kimse doktor aramaz arayışında samimi
Sayfa 38 - Semerkand
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Reklam
"Her şeyi olduğu gibi söyleyeceğim ki iyice anlaşılsın. Bizimle üç sene, beş sene, on sene veya yirmi senedir beraber olanlar, üzerimizde Allah’ın isimlerinin tecellisinden başka bir şey gördüler mi? Bizim üzerimizden Allah’ın hangi ismine şahit olmadılar ki! Kardeşlerimiz bizimle tanıştıkları ilk anda öncelikle Allah’ın Vedud ve İlah ismine; yani onlara karşı olan sevgimize ve muhabbetimize şahit oldular. Aynı şekilde merhametle, şefkatle onlara muamele etmemize; yani Allah’ın Rahman ve Rahim ismine şahit oldular. Kardeşlerimiz buna sadece şahit olmadılar bir de bu isimlerle muhatap oldular; yani yanlış yaptıklarında onları affedip, mağfiret ettiğimizi, hiç yanlışları olmamış gibi onlara muamele ettiğimizi görüp bunu tattılar ve buna kendi üzerlerinde şahit oldular. Allah’ın tecellisi daha nerden ve nasıl görülecek! “Mürşid-i kâmil, Allah’ın zatıyla ve sıfatıyla tecelli ettiği zattır” demedik mi! Allah, Mürşid-i kâmilin üzerinden gösterdiği bu tecelliyi daha nasıl göstersin! Yani bu hala görülmemiş, anlaşılmamış mı? Dervişin önce önündekini; yani mürşidini görmesi gerekir."
“...esas itibariyle bütün cemiyetlerde ister uhrevî ister beşerî olsun bir ‘İnsân-ı Kâmil’ ideali vardır. Mesela Nazizm’de insân-ı kâmil ideali Adolf Hitler’dir. Meselâ Leninizm’de insân-ı kâmil ideâli Lenin’dir, Marksizm’de Marks’dır. Sonu “…izm” ile biten her şeyde muhakkak insânların kendilerine örnek olarak aldıkları, benzemek istedikleri bir şahsiyet vardır.”
Ahmed Yüksel Özemre, 1996 Tasavvuf Sohbetinden.Kitabı okudu
Büyük âriflerin belirttiği gibi; manen hasta bir müridin mürşidinden tedavi olup fayda görmesi için şu üç şey çok önemlidir: 1. Mürid, önce kendisinin hasta olduğunu kabul etmeli, sonra kâmil bir mürşidin elinde irşad olma ve manevi hastalıklarından kurtulma arzusunda samimi olmalıdır. Kendisini hasta kabul etmeyen kimse doktor aramaz, arayışında samimi olmaz, bu kimse doktoru bulsa bile teslim olamaz. 2. Mürid, kalbinin doktoru olan mürşidine güvenmelidir. Onun manevi tedavi işinde ehil olduğuna kesin olarak inanmalıdır. Çünkü kâmil mürşidin bu işteki ehliyeti önceki mürşid tarafından tasdik ve ilan edilmiştir. Mürşid, ümmetin önüne çıkmadan önce çok ciddi bir terbiyeden geçmektedir. Nefsin bütün sıfatlarını tanımakta, onun hastalıklarını ve tedavi yollarını bilmektedir. Kendisi nefsin mutmainne makamını geçerek Allah Teâlâ’nın sevgili bir kulu olmuş ve bundan sonra kendisine irşad izni verilmiştir. 3. Mürid, mürşidinin verdiği manevi reçeteyi aynen uygulamalıdır. Mürşide güvendiği gibi onun verdiği ilaçlara da güvenmeli ve nefsine acı da gelse onları sabırla ve gönül hoşluğu ile devamlı içmelidir. Bu şartlara uyan kimse -inşallah- derdine derman bulacak, kalbi Allah ile huzura kavuşacaktır.
Önsöz
Böyle bir kitap yazmak fikri, ittikâ sâhibi bir dostumla (Râgıb Karadayı ile) mezhebler konusunda yaptığım bir tartışmanın sonunda belirginleşti. Bu tartışma, bana, mezhebler konusundaki yaklaşık otuz yıllık bilgi birikimimi kısa bir özet hâlinde kaleme alma şevkini verdi. Bu kitabın I. Bölümü'nü oluşturan "Sünnî Mezhebler ve Kur'ân'a Göre
Sayfa 11 - Şule yayınları, 3.baskıKitabı okudu